Yaşlılık ve Huzurevi



Yaşlılık ve Huzurevi

Yaşlanmayla birlikte sokağa, materyale, insan ilişkilerine ve şehre karşı bir yabancılaşma kendini göstermeye başlar. Yaşlılığın getirdiği fiziksel güç kaybının ve ruhsal değişimin gereksinimlerine cevap verecek bir toplumsal deneyim henüz kazanılabilmiş değildir. Oysa artık bazı kurumlar bu engelleri aşmanın deneyimini misafirlerine yaşatma çabası içine girmiş görünüyor.

Modern toplum tüm yaşantısını, genç yaşlar üzerine organize eder. Üretilen araç gereçlerden, modern yapılara kadar, sosyal ilişkiler ve şehrin tüm fiziki donanımı belirli bir güce sahip bireyler düşünülerek kurgulanır.

YAŞLILIK VE HASTALIKLAR

Eski algılayışın aksine artık bazı huzurevleri, kişilerin terk edildiği bir yapıdan ziyade, yaşlılığın gerektirdiği özel çevreyi sağlama konusunda hizmet vermektedir. Yaşlanmayla ortaya çıkan hastalıklara uygun tıbbi gereksinimleri, psikolojik desteği ve sosyal-kültürel ilişkileri sağlayabilen huzurevleri hızla artmaktadır.
Her şeye rağmen, yaşlanmayı hayatın güzel bir dönemi olarak algılayan bu yapıların incelenmesi önem arz etmektedir.

Yaşlılık ve Huzurevi

Yaşlılık ve Huzurevlerine olan ihtiyacın giderilmesi konusunda son zamanlarda hem devlet kanadından hem de özel sektörde ciddi yatırımlar yapılmaktadır.

Huzurevleri; klasik algının aksine, günümüzde, yaşlı ve hasta insanların günün 24 saati boyunca gerekli bakım ve kontrollerinin gerçekleştirilebileceği bir yaşam alanı olarak düzenlenmektedir.

Gündelik hayatın koşuşturması içinde ihmal edilebilen, ihtiyaçlarını gidermek noktasında sorunlar yaşayan yaşlıların yaşamlarını kolaylaştıran bu yaşam alanları, İstanbul’un en güzel semtlerinde hizmet vermektedir.